Bir Günlük Antalya Macerası! (Özlem 27 Y., İstanbul)
Merhaba, Özlem
ben. Sıkıldıkça okuyup mastürbasyon
yaptığım bu siteye ben de yazın
yaşadığım hikayemi yazmak istedim. Önce biraz kendimden bahsedeyim.
27 yaşındayım ve 1,69 boyunda, 50 kiloyum. Düzenli spor
yaptığım için fit bir vücudum ve biçimli bir popom var.
Memelerim de biçimli ve vücuduma göre orantılıdır.
Nişanlım
işi dolayısıyla 2 aydır yurtdışındaydı
ve Temmuz ayında tekrar Türkiye'ye dönecekti. Biz de
arkadaşlarımla birlikte Antalya'da bir yazlık kiralayıp,
hep birlikte 14 gün tatil yapacaktık, nişanlım da yurtdışından
direkt Antalya'ya gelecekti. Nişanlımla 2 ay boyunca görüntülü
konuşup, karşılıklı mastürbasyon yapmıştık
ve tatil planı belli olduğundan beri Antalya'da nasıl
sevişeceğimizi konuşmuştuk. 2 ay sevişmemek benim için
çok uzun bir zamandı, resmen kudurmuştum, amım götüm yarak diye
yanıyordu. Nişanlanmadan önce bile tanımadığım
erkeklerle tek gecelik ilişkiler yaşar boş kalmazdım. Ama
nişanlanınca ikimiz de yemin etmiştik, birbirimizi asla
aldatmayacağız diye...
Nihayet Temmuz
olmuş ve beklediğim tatil gelmişti. Arkadaşlarım ve nişanlım
Antalya'ya önceden gitmişler, ben de İstanbul'daki işlerimi
halledip ertesi gün gidecektim. Ama nişanlıma sürpriz yapmak için 2
gün sonra geleceğimi söylemiştim. Sabah büyük bir heyecanla
yazlığa varıp bahçeden eve girdim, o kadar mutluydum ki,
bavulumu bile arabadan çıkarmamıştım. Sessizce mutfağa
girince şok oldum. Nişanlım olacak o hayvan en yakın arkadaşım
Gülçin'i tezgaha dayamış, yarı çıplak halde sikişiyorlardı.
"Orospu çocuğu!" diye bağırıp
hışımla yazlıktan çıkıp, arabaya atlayıp
bastım gaza. Tabi öküz herif peşimden gelmeye çalıştı,
ama dinlemeden ağlayarak uzaklaştım...
Bütün gün sahilde
arabanın içinde ağladım. Akşama doğru Antalya'ya
tatile gelen başka bir kız arkadaşımı arayıp
durumu anlattım. O da hemen yanıma geldi, birlikte bir meyhaneye oturduk,
içip dertleştik. Ben alkolün etkisiyle, "Nişanlım olacak o
hayvanı 2 ay bekledim, o beni bir gün bekleyemedi, ama görür gününü, bu
gece önüme çıkan ilk erkeğe siktireceğim kendimi!" dedim. Kız
arkadaşım da kızıp, "Kızım saçmalama, bu
halde kimseyle muhattap olmuyorsun, kendine gel, doğru otele!" diye
beni kaldırdı. Meyhaneden çıktık. Kız
arkadaşım beni bir otele kadar bırakmayı teklif etse de,
ben kabul etmeyip iyi olduğumu, zaten bütün gece başını
şişirdiğimi söyledim. Ama kendimi halen iyi hissetmiyordum.
Arkadaşım
arabasına binip uzaklaştıktan sonra, ben arabama binmeyip,
marketten bir şişe şarap alıp plaja yürüyüşe
çıktım. Yürüyerek şarabı içerken, ilerdeki
şezlonglarda oturmuş sohbet eden 2 genç erkek dikkatimi çekti.
Karanlıktan ve mesafeden dolayı yüzlerini seçemiyordum. O anda,
meyhanede içerken arkadaşıma söylediğim lafı
hatırladım. Bir an bu fikir çok mantıklı geldi ve müthiş
bir heyecanla yanlarına gittim. "Selam, oturabilir miyim?" diye
izin isteyip, yanlarındaki boş şezlonga oturdum.
Tanıştık ve sohbet etmeye başladık. İsimleri Arif
ve Mustafa imiş. İkisi de 20-23 yaşlarında ve esmerlerdi.
Antalya'ya mevsimlik gelip, bu plajda çalışıyorlarmış.
Biri benim boyumdan 3-4 cm kısa, diğeri de benle aynı
boydaydı. Ortada bir deste İskambil kağıdı vardı,
pişti oynamışlar, hava karınca da kağıtlar zor
seçiliyor diye oynamayı bırakmışlar.
Şarabımdan
teklif ettim, ama kabul etmediler, çekirdek kola yapıyorlardı. Gayet
normal sohbet ederken, laf çok çalıştıklarından,
yorulduklarından açıldı. Ben de, "Hadi biraz
eğlenelim ozaman, kafamız dağılsın!" dedim ve
İskambil destesini elime alıp kağıtları
karıştırdım. "Sırayla herkes bir kağıt
çekecek, en küçük kağıdı çeken üzerinden bir parça kıyafet
çıkaracak!" dedim. Bana tuhaf tuhaf baktılar. "Hadi ama, yoksa
cesaret edemiyor musunuz?" dedim. Arif gaza geldi ve ilk
kağıdı çekti. En küçük kağıdı çekmişti, ben
de tişörtünü çıkarttırdım. Sonra Arif de Mustafa'ya
çıkarttırdı. Gülüşüyorduk, ama halen benden
çekiniyorlardı ve benden böyle bir şey beklemiyorlardı. Yine de yüz
ifadelerinden anlıyordum, benim için (Acaba soyunur mu?) diye
düşünüyorlardı...
Öbür turda ben en
küçük kağıdı çekince, Arif çekinerek, "Adalet olsun, hadi sen
de çıkar!" dedi. Ben de, "Ama benim elbisem var, çıkarırsam
tek seferde çırılçıplak kalırım. Bu seferlik elbisenin
tek askısını indireyim!" deyip indirdim. İkisi de
oyuna devam ettiğim için çok mutlu oldular. Ben bir sefer daha kaybedince
onların birşey demesini beklemeden diğer askıyı da indirdim.
Mini elbisemin düşmesini sadece memelerim engelliyordu. İkisi de
gözlerini göğüs çatalımdan alamıyorlardı...
Sonraki turda,
önce Mustafa kaybedip şortunu çıkardı. Daha sonra da Arif.
İkisi de boxerların içinde çadırı kurmuş, hiç de
saklamıyorlardı. Yalan yok ikisi de kocaman görünüyordu. Bu sefer
şansıma ben kaybedince, Mustafa, "Hadi artık
sırası geldi!" diye gevrek gevrek güldü. Ben de oturduğum
şezlongtan kalkıp, Mustafa'nın önünde sırtımı dönüp
diz çöktüm ve "Madem oyunun kuralı, mecburen uyacağız,
elbisemin fermuarımı indir o zaman!" dedim. Mustafa'nın eli
titriyordu, yavaşca elbisemin arkasındaki fermuarı indirdi. Ben
de ayağa kalkıp döndüm, elbiseyi tutmayı bıraktım ve
karşılarında sadece külotumla kaldım. İkisi de
donakalmış bana bakıyorlardı.
Onları o
halde görünce bir an düşündüm, ikisi de aslında tipsizlerdi ve hergün
benim gibi bir sürü kadını bikiniyle görüyorlardı, ama pek
şansları yoktu, belki de gördükleri kadınları
düşünerek gece 31 çekiyorlardı. Şimdi ise ben
karşılarında öylece duruyordum, kim bilir ne kadar mutlu ve
heyecanlılardı. Sonra bir de nişanlım olacak
şerefsizle en yakın arkadaşım Gülçin'in sikiştiklerini
düşündüm. Sessizliği bozarak, "Hadi, oyuna devam!" diye el
çırptım, ama ikisi de gözlerini benden alamıyordu.
İki el daha
oynadık ve ikisi de kaybetti, memelerime bakmaktan
konuşamıyorlardı bile. Bu durum gururumu okşadı ve bu
gece bunların seks kraliçesi olacağım diye düşündüm.
"Kaybettiğinize göre çıkarın bakalım şu
boxerları!" dememle çıkarıp üstüme atıldılar. Bir
an şok oldum, "Yahu durun ben halledeceğim, yavaş, lütfen
bana bırakın..." diye yalvarırken, beni çoktan kumların
üzerine yatırmışlardı bile. Her yerimi öpüyor,
yalıyorlardı. Laflarım iki de bir Mustafa'nın
dudaklarıma yapışmasıyla kesiliyor, ben
karşılık vermemeye çalışıyor ve konuşmaya devam
etmeye çalışsam da beceremiyordum....
Arif külodumun üzerinden amımı okşamaya
başladı. Sonra yanlarından tutup,
Amerika'dan aldığım dantelli kırmızı külodumu
yırtmaya başladı, "Arif dur yırtma lütfen!"
diyene kadar yırtarak götümden aldı. Bu iki azgın erkeğin
seks kraliçesi olmayı düşünürken bir anda seks köleleri olmuştum.
Ama bu durum da hoşuma gitmedi desem yalan olurdu. Mustafa memelerimi,
boynumu öperken, Arif bacaklarımın arasına geçip yavaşça
yarağını amıma sokmaya başladı. Mustafa yüzünden
Arif'i görmüyordum, sadece amıma giren yarağını
hissediyordum. Zaten boxerlarını çıkarıp o kadar
hızlı üstüme atılmışlardı ki,
yaraklarını da görememiştim...
İçimdeki
yarağa alıştıktan sonra elimi Mustafa'nın
yarağına atıp yüzüme doğru yönlendirerek yalamaya
başladım. İştahla yalıyor, arada da
taşaklarını emiyordum. Mustafa üstümden kalkıp da
yarağını ağzıma verince Arif'i artık göz ucuyla
görebiliyordum. Mustafa'nın yarağını yalamam Arif'i de
iyice azdırmış, "Yala orospu, amını
dağıtacam, kaşar seni!" diye küfrediyordu. Sikme temposu da
iyice sertleşmiş, 'Şak, şak, şak!' sesleri dalga
seslerini bastırıyordu. Bu sırada da memelerim
durmaksızın zıplıyordu. Mustafa ise sadece kesik kesik
inleyerek bana bakıyordu ki, bir anda ağzıma boşalmaya
başladı. Hemen yarağını ağzımdan
çıkardım, ama bu sefer de yüzüme boşalıyordu. Ellerimi
siper etmeye çalışsam da, yüzüm, saçlarım ve ellerim döl
olmuştu. Bu sahne Arif'i iyice gaza getirmiş olacak ki,
böğürerek içime boşalmaya başladı. Yarağı
boşalmanın şiddetiyle amımın duvarlarına
baskı yapıyordu...
Arif amımdan
çıkınca ikimiz birden Mustafa'ya kızmaya başladık.
Kumun üzerinde yatarken Arif'ten çantamı istedim. Çantamdan mendil
aldım ve yüzümü, ellerimi sildim. Bu sırada uzaktan bir kızla
erkek sesi geldi. Ben bir an korkup toparlanmaya yeltendim, ama Mustafa
baldırımdan tutup, "Birşey olmaz, bu gece jandarma da gelse
bu amı sikmeden gitmem!" dedi. Huzursuz olsam da ikisi de
yarakları hiç inmeden başımda bekliyorlardı. Sesler
kesilince ben de rahatladım ve kaldığımız yerden devam
ettik. Mustafa zaten içi döl dolan amıma rahatça girip sikmeye
başladı. Ama o Arif gibi sert ve aceleci davranmıyordu,
yavaş ve nazikti...
Bu sırada ben
Arif'in yarağını elime almaya yeltenirken, Arif
yarağını
ağzıma verdi.
Sonra kafamdan destek alarak ağzımın
içinde git gel yapmaya başladı. Ben sakso çekmiyordum, o benim
ağzımı sikiyordu adeta. Yarağı Mustafa'nınkiyle
aynı boy gibiydi, ama daha kalındı. Bu yüzden Mustafa
amımı zorlamadan, acıtmadan rahatça sikerken, Arif arada
yarağıyla boğuyordu beni. Bazen gaza gelip köküne kadar
boğazıma sokuyor, öğürtülerimi umursamadan devam ediyor,
artık cidden nefessiz kalınca çıkarıyordu. Ben nefes nefese
kendime gelmeye çalışırken bir daha sokup git gele
başlıyordu. İyiki de fazla dayanamadı ve ağzımdan
çıkarıp kumun üstündeki saçlarıma boşaldı.
Saçlarım hem döl hem kumla sıvanmış, vıcık
vıcık olmuştu...
Mustafa ise hiç
istifini bozmadan pompalamaya devam ediyor ve arada omuzlarına
aldığı bacaklarımı öpüyor, okşuyordu. Birkaç
sefer de ayak parmaklarımı yaladı. Arif ayıydı, ama
Mustafa da tam fetişistti. Sonra Mustafa da içime boşalınca,
ikisi de şezlonglara geçip dinlenmeye başladılar. Ben de kumda
dümdüz yatmış gökyüzüne bakarak dinleniyordum...
Biraz dinlenip
kendime gelince ikisine dönüp, "Noldu, bitti mi yaniiii?" diye
seslendim. Mustafa, "Yetmedi mi orospu?" deyince, "Birşey
daha isteyeceğim sizden!" deyip kalktım ve yanlarına
gittim. Bu sefer inen yaraklarına hem 31 çekiyordum ve sırayla
öpüyor, dilliyordum. Saksoyla ikisinin de yarağını
kaldırınca, "Bu sefer bana bırakın!" dedim. Önce
Arif'i yatırdım. Yavaşça yarağının üstüne
oturdum. Arif, "Sende de ne numaralar varmış!" diye
mırıldanıyordu. Sonra o pozisyonda vücudumu Arif'in vücuduna
dayadım, sertleşen meme uçlarım onun sıcak tenine
değiyordu. Götümü de olabildiğince dışarı
çıkarmaya çalışıyordum. Sonra dudaklarına birkaç
öpücük kondurup, Mustafa'ya arkama geçmesini söyledim...
Ben bir yandan
Arif'le öpüşüyor ve Arif de yavaş yavaş alttan amıma
pompalarken, Mustafa da götümü yalıyordu. Mustafa'ya, "Hadi
artık soksana götüme!" diye bağırınca, bir anda
hepsini tek seferde soktu. Ben istemsiz bir çığlık atınca
Arif eliyle ağzımı kapattı. Şimdi bir yarak
amımda, diğeri götümde zevkten uçmaya
başlamıştım. Zevk aldığımı gören Arif
de elini ağzımdan çekti...
Bir ara
kafamı yana çevirince denizden çıkan bir kızla bir erkeğin
bize baktığını gördüm. Öylece dona kalmış bizi
seyrediyorlardı. Biz onca şey yaparken ne ara geldiler denize
girdiler de çıkıyorlar hiç fark etmemiştik. Fısıltıyla,
"Bize bakıyorlar!" dedim. Arif, "Ne? Kim? Nerede"
diyerek bir an durunca, "Durma nolur, bırak baksınlar, devam
edelim!" diye yalvardım. Arif de gülerek Mustafa'ya, "Baksana
bizimkinin derdi buymuş!" dedi. Mustafa da, "Kaşarı iki
ekmeğin arasında kaşar tost yapıyoruz!" diye güldü...
Sonunda Mustafa
götümün içine boşaldı, ama Arif devam ediyordu. Mustafa götümden
çıkınca Arif de hemen durup, "Bir de şu götün tadına
biz bakalım!" diye beni üstünden kaldırdı. O ara bizi
izleyen gençler de gitmişti. Ben de hemen Arif'in önünde domaldım.
Arif götümü yavaş yavaş sikmeye başladı. Ben de Mustafa'ya,
"Hadi, sen de amımı sik!" diye seslenince, gelip
dudağıma bir öpücük kondurup, "Bitirdin beni, bende hal
kalmadı!" dedi. Bu arada da Arif yine hızlanmış, 'Şak,
şak, şak!' sesler artmıştı...
Bir süre siktikten sonra Arif Mustafa'ya,
"Lan boşalacağım artık, şu şekilde bir
fotomu çeksene!"
diye seslenince, ben, "Hayır, yüzüm görünüyor!" deyip uzaklaşmaya
çalıştım. Ama Arif beni iki eliyle belimden kavrayıp
kendine çekti. Mustafa da kafama tişörtünü attı ve "Tamam işte
yüzün görünmüyor, birşey olmaz. Bize bu geceden
bir hatıra bırak da bakıp bakıp 31 çekelim!" dedi.
Fotoda yüzüm görünmeyince
sorun yoktu. Arif götümü sikerken Mustafa birkaç resim çekti. Sonra Arif götümden
çıktı ve sadece amımla götümün görüneceği resimler
çektiler. O anda aklıma nişanlımın beni
aldatışı geldi ve Mustafa'ya benim telefonumla da resim
çekmesini istedim. Ama bu sefer Arif beni sikerken yüzüm belli olcak
şekilde poz verdim. Foto çekilince Arif götümün içine boşalıp
kalktı. Sessizce üstümüzü giyinip, plajın iki farklı yönüne
doğru uzaklaştık...
Arabama binip
biraz uzaklaştıktan sonra yol kenarına çekip, Arif'in götümü
sikerken fotosunu nişanlım olacak şerefsize atıp, arabada uyudum.
Ertesi sabah da direkt İstanbul'a döndüm ve bir günlük Antalya maceram da
bu sekilde sona erdi!
[Özlem]
|