Board Game! (Seda 25 Y., İzmir)
Merhaba ben Seda,
şuan 25 yaşındayım. Bundan 5 sene önce başımdan
geçen farklı bir seks hikayemi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben
İzmir'de doğdum ve büyüdüm. Hayalim hep yurt dışına
çıkmak ve yurtdışında Üniversite okumaktı. Ama gerek
ailemin maddi durumu, gerekse zorlu dil sınavları yüzünden bu
hayalimi gerçekleştirememiştim. İstanbul'da bir Üniversiteyi
kazanınca ailemin yanından ayrılıp İstanbul'a
yerleştim. Ama hayalimden hiç vazgeçmeyip kendimi sürekli dil konusunda
geliştirdim. Amacım 'Work and Travel' yada başarabilirsem
Üniversite eğitimimin bir kısmını yurt
dışında sürdürmekti.
Üniversitemizin
anlaşmalı olduğu yurt dışındaki eğitim
kurumlarıyla öğrenci Exchange programı vardı.
Başvurumu yaptım ve sınavlarda gerekli puanı da aldım.
Tercihim ABD veya Kanada okullarından biriydi. Ama o okulların bazı kuralları
vardı. Yani benim gitmek istediğim okuldan bir öğrenci benim
Üniversiteme gelecek, ben de oraya gideceğim ve gittiğimiz yerlerde
koruyucu aileler şeklinde bir ailenin yanında
kalarak hem okul eğitimi alıp hemde o ülkenin kültürünü yakından
takip edecektim.
Kanada'da bir okul
bulduk ve İstanbul'dan da gerekli birkaç aileyi bulup paylaştık.
Karşı taraftan onay bekliyorduk. Sonunda dönüş yaptılar,
İstanbul'dan bir aileyi kabul etmişlerdi. Ama zaman çok
kısıtlı olduğundan bana sadece bir aile önerebileceklerini
söyleyip Kanada'lı ailenin profilini benimle paylaştılar. 3
kişilik bir aileydi. Anne, baba ve benim yaşlarda bir kız.
Referans olarak da geçen sene o ailenin yanında kalmış Meral
adında bir Türk kız öğrenciyi koymuşlardı.
İletişim bilgilerinden Meral'e ulaşamadım, ama sanki
ulaşmış gibi aileme anlatıp, Meral'in onlardan çok memnun
kaldığını söyledim. Kanada'lı ailenin profilini zaten
ailemle paylaşmıştım. Ailemi de zar zor ikna edip hayalime
kavuşmak için uçakla Kanada'nın yolunu tuttum. 20 yaşında
ilk kez yurt dışına çıkıp, bilmediğim
tanımadığım insanların arasında 6 ay
yaşayacaktım...
Toronto
havalimanında kızları Emma ile birlikte beni çok sıcak
karşıladılar. Akşam hep birlikte güzel bir yemek yedik. Bu
arada benim sevdiğim yemeklerin ve varsa alerjik olduğum besinlerin
tam listesi paylaşılmıştı. Aile çok hoştu, birbirleriyle
çok samimilerdi, hemde aşırı derecede. Emma'nın annesi ve
babası bizim yanımızda sürekli öpüşüp koklaşıyor
ve bundan çekinmiyorlardı. (Şimdi hoşuma da gitmiyor
değildi yani, ne güzel rahatlar diyordum. Gerçi ben de İzmir'de
rahattım, ilk seksimi lisedeyken yaşamış ve
kızlığımı kaybetmiştim. Ailem de çok
baskıcı değildi, rahat büyüdüm. İstanbul'a
taşınınca ise seks konusunda Oral ve Anal dahil tüm
tabularımı yıkmış, hatta okuldan iki erkek
arkadaşımla 3'lü seks bile yapmıştım.)
Kanada'da ilk
haftam aileye ısınmakla ve okula alışmamla geçmişti.
Emma ile de çok samimi olduk. Emma bana daha önce Meral ile
yaptıkları şeylerden bahsediyor, onunla çekilmiş
fotolarını
gösteriyordu. Bir akşam bana, "Meral çok azgın biriydi, sürekli
seks istiyordu, sen de öyle misin?" diye sordu. Ben de
gülerek, "Elbette yani, Kanada'ya niye geldim sanıyorsun?" diye
cevap verdim. Amaçlarımdan biriydi yabancı erkeklerle seks yapmak.
Emma, "Tam yerine geldin o zaman, Kanada'da seks çok doğal bir şey,
zaten bizimkileri duyuyorsundur!" dedi. Ben de, "Evet, duymamak
imkansız!" dedim. Çünkü babası ve annesi hemen hemen her gece
sikişiyor ve sesleri evin her yerinden duyuluyordu, dedim ya hiç
çekinmiyorlardı.
Emma, "Seni
güzel ortamlara götürürüm, hatta gel bu akşam çıkalım!"
deyince, benim aklıma hep filmlerde gördüğümüz havuzlu partiler falan
geldi, ama yanılmışım. Bu partiler heryerde olmayıp,
birkaç öğrenci şehrinde polisten izin alarak falan
yapılıyormuş, yani hiç filmlerde göründüğü gibi
değilmiş. Akşam Emma ile bar gibi bir yere gittik. Orada biraz
takıldık, birer duble içtik, ama ortam sarmadı ve
çıktık. Birkaç barı daha gezdik, ama haftaiçi olduğundan o
mekanlarda da pek hareket yoktu.
"Ne
yapalım, eve mi gitsek?" dedim. Emma, "Şimdi evde de
yalnızlıktan canımız sıkılır, bu akşam
annemle babamın Swinger günü, Clübe gitmişlerdir!" deyince ben
bu rahatlıklarına birkez daha
şaşırmıştım. Annesi babası düzenli olarak ayda
bir gün Eş değiştirme yapıyor, bunu Emma da biliyor ve
gayet normal karşılıyordu. Emma, "Marketten içki alıp
amcamlara gidelim, teyzemin oğlunu da oraya çağırırım,
orada Board Game oynarız!" dedi. Telefonla iki kısa görüşme
yaptı. Marketten aldığımız içkilerle
amcasının evine gittik.
Amcası Albert
ve yengesi Ava ile daha önce tanışmıştık zaten. Bu
arada Ava çok güzel, yaşına göre çok diri bir kadındı ve
çok sexy giyiniyordu. Ama teyzesinin oğlu Steve'i ilk defa görüyordum,
bizim yaşlarda, hafiften yakışıklı biriydi.
İçkilerimizi içerken masaya Board Game kuruldu. Oturduk oyunun
başına ve hayatım boyunca unutamayacağım o oyunu oynamaya
başladık. Biraz farklı bir oyundu, yani monopoli desem değil,
kızma birader desem değil, değişik bir oyundu, zaten oyunu
öğrenene kadar çok kaybettim. Ava, "Bu böyle zevk vermiyor, kaybedene
ceza verelim!" dedi. Herkes kabul etti.
Oyun ilerledikçe
sanki bilerek herkes sırayla kaybetmeye başladı. Cezalar ilk
başlarda basitti, ya içki içiyoruz, ya da bir meyve yiyoruz falan. Oyun
ilerledikçe içkiden dolayı herkes daha gevşemiş ve cezaları
daha da ilerletmiştik. Emma kaybedince amcası ona ceza verecekti ve
tişörtünü çıkarmasını istedi. Herkes güldü. Tabii ben ilk
başta amcası şaka yapıyor sandım, ama Emma
tişörtünü çıkardı ve sütyenle kaldı. Ben ne oluyoruz ya
triplerine girmek üzereydim ki, o anki şaşkınlıktan o turu
kaybettim. Bana da cezayı Emma verecekti. "Sen de çıkar
tişörtünü!" deyince, ben, "Olmaz, yapamam!" dedim. Hep
birlikte, "Oyun bozanlık yok ama!" diyerek tişörtümü
çıkarttırmayı başardılar. Ben de aynı Emma gibi sütyenle
kalmıştım...
Sırasıyla
Albert, Ava ve Steve de kaybedince, bizler de onlara aynı cezaları
verdik tabii. Şimdi Ava da sütyenle, Albert ve Steve de üstsüzdü. Ben
artık oyunu bitiririz diye düşünürken, Ava içeri gidip başka bir
oyun kutusu getirdi ve "Biraz ciddiye dönelim!" dedi. Getirdiği
oyunu yere, halının üzerine kurdu. Bildiğin erotik shoplarda
satılabilecek tarzda bir oyundu. Aynı rulet gibi, yuvarlak bir
çemberin üzerinde farklı cezalar, ki bunların içinde soyunmaktan
tutun öpüşmeye kadar vardı. Geneli, bir parça kıyafet çıkar
ve öp'ten oluşan cezaların dışında yararına olan
şeyler de vardı, 1 ceza engelle veya istediğin kişiye
istediğin cezayı ver gibi. Ben bu oyunu oynamak istemediğimi
söyledim. Ama çok ısrarcı oldular ve bu tür oyunların normal
olduğunu, yetişkin bir genç kız olduğumu falan söyleyip ikna
ettiler.
Halının
üzerine herkes bağdaş kurup oturdu ve başladık oynamaya.
İlk Albert çevirdi ve ona öpme cezası geldi. Ben ilkin ceza
sanıyordum, meğer ödül imiş. Oyundaki istediği kişiyi
öpebilme ödülü. Tabii ki de karısı Ava'yı öptü, ama ne öpme,
yediler birbirlerini, 2-3 dakika sürdü yani. Onlar öpüşürken sıra
Emma'ya geldi ve ona ceza olarak üstündeki ilk şeyi çıkar geldi.
Zaten sütyenle idi ve onu çıkarınca memeleri serbest kaldı.
İnanamıyordum, nasıl bir rahatlık derken sıra bana
geldi. Korkarak çevirdim ve yanındaki kişiyi öp çıktı.
Şimdi bir yanımda Albert diğer yanımda Emma vardı.
Albert buna çok sevinmiş, gülerek gel gel yapsa da, ben Emma'yı
yanağından öpmeyi tercih ettim. Ama herkes itiraz edip, "Olmaz,
dudaktan öpeceksin!" deyince, Emma'nın dudaklarına küçük bir
öpücük kondurdum. Emma, "Öyle değil!" diyerek dudaklarıma
yumuldu ve resmen dilini ağzımın içine sokup,
dudaklarımı emerek uzunca öptü. Ben tabii şoklardayım.
Aynı zamanda içkilerin etkisinden dolayı da nerdeyse altıma
işeyecektim.
Lavoboya gittim
bir geldim ki, oyun bir tur dönmüş ve bu turda Steve'e bir cezadan
kurtulma, Ava'ya kıyafet çıkarma cezası gelmiş ve sütyenini
çıkarmış. Albert de kıyafet çıkarma cezası
alınca şortunu çıkardı ve külotla kaldı. Külotla olmasına
rağmen kalkmış olan siki çok belli oluyordu. Emma'ya
yanındaki kişiyi öp cezası gelince, Emma diğer yanında
oturan Steve'in dudaklarına yapıştı. Ben yine şok
içerisinde onları izlerden, Albert, "Hadi çevir!" diyerek beni
dürttü, ama mememi dürtmüştü. Ben çevirdim ve kıyafet çıkar
cezası geldi. İlk başta pantolonumu çıkarmak istediysem de
sütyenimi çıkartmamı istediler. Az çok bu oyunun sonu nereye gidecek
anlamıştım, zaten Steve'i de gözüme kestirmiştim. Çok
uzatmadan sütyenimi çıkartınca herkesin gözleri memelerimdeydi.
Albert, "Hmmm, çok güzel!" dedi. Steve ise bakmaya doyamıyordu.
Ben iyice azmıştım, zaten yanı başımda Albert'in
siki külotuna rağmen kocaman duruyor, ara ara kaçamak bakışlar
atıyordum.
Sıra Steve'e
geldi ve istediğin kişiye istediğin cezayı ver
çıktı. Zaten bu ödülden çemberde 1 adet vardı. Bana dönüp
baktı ve "Seda..." diyerek başlayınca ben (Eyvah
şimdi yandım!) diye düşündüm, ama devamında,
"Emma'yı tamamen soy!" dedi. Biraz rahatlamıştım,
sonuçta bana da tamamen soyun diyebilirdi. Emma ayağa kalktı, ben de
önce pantolonunu indirip çıkardım. Altına tanga giymişti.
Steve, "Hepsini!" dedi. Ben tangasını da indirip
çıkarınca Emma tamamen çıplak kalmıştı.
Biliyordum ki bir şekilde bana da sıra gelecekti ve az çok bu fikre
kendimi hazırlıyordum. Zaten eğlenmeye gelmişim, niyetim de
vardı seks yapmaya, Steve de fena değildi.
Ava biraz yorgun
olduğunu söyleyerek koltuğa geçip oturdu. Albert çevirdi ve
kıyafet çıkart geldi. Külotunu çıkarınca ben sürekli
kaçamak bakışlar attığım sikine bakakaldım. Bunu
fark eden Albert gülünce çok utandım. Sıra bana gelince çevirdim ve
pass geldi, yani bir cezayı kurtaracaktım. Emma çevirdi ve
istediğin kişiye bir yerini öptür, bu ilk kez gelmişti. Benden
götünü öpmemi istedi. Ben artık itiraz etmiyordum. Önümde domalınca götü
kabak gibi ortaya çıktı, resmen sikiş domalmasıydı. Götünün
yanağına küçük bir öpücük kondurdum, ama kabul etmedi. Ben,
"Öptüm ya?" deyince, "Orasını değil
kızım, göt deliğimi öpeceksin!" dedi. Ben, "Yok
artık, olmaz, imkansız, başka bir yer söyle öpeyim!"
deyince, "O zaman amımı öp!" deyip kalktı, tepeme
dikildi. Buna itiraz edemedim, sonuçta göt deliğini öpmekten iyidir diye
düşündüm. "Tamam, öpeyim!" deyip dudaklarımı
yaklaştırdığımda eliyle kafamı yönlendirip klitorisini
öptürdü bana. İnanamıyordum, ilk defa bir kızın klitorisini
öpmüştüm.
Sıra Steve'e
geldi. Ona kıyafet çıkart cezası gelince sevinmiştim. Çünkü oyunun sonunda
onunla sikişmeye kararlıydım, yani Emma teyzesinin oğluyla
yada amcası ile sikişecek değildi ya! Steve pantolunun
altına külot giymediğinden tamamen çıplak oldu.
Kalkmış siki Albert'in sikinden bile iri idi, görünce resmen
yutkundum. Albert çevirdi ve ona yanındakini öp gelince beni öpmesi
gerekiyordu. Babam yaşındaki adamla öpüşmek çok tuhaf
olacaktı, o yüzden cezayı geç kartımı kullandım.
Albert buna çok bozuldu. Sıra bana gelince kıyafet çıkart geldi
ve ben de pantolonumu çıkarıp sadece külotumla kaldım. Steve,
"Bence onu da çıkart, bak herkes çıplak!" dedi. O ara
gözlerim Ava'ya gitti ve onun da koltukta tamamen çıplak oturduğunu
görünce, "Okey!" deyip çıkarttım ve çırıl
çıplak kaldım.
Bu arada kafamda
eş dağılımı yapıyordum, benim düşünceme göre
Albert Ava ile sikişecek, ben Steve ile ve Emma boşta kalacaktı.
Emma'ya sıra gelince, şans ya, istediğin kişiye
istediğin cezayı ver çıktı. Bana dönüp, "Oyun bitene
kadar elini amcamın sikinde tutacaksın!" dedi. "Nasıl
ya? Yapamam, olmaz, başka birşey iste!" falan dedim.
Yapacaksın yapmam söz dalaşı başladı aramızda. En
son ben, "Bari Steve'in sikini tutayım!" dedim. Ama ikna
edemedim ve babam yaşındaki adamın sikine elimi uzatıp
tuttum. Çok sıkı tutmuyordum, ama Albert eliyle iyice
bastırıp avcumun içine yerleştirdi sikini. Ben elimi hiç
kıpırdatmadan öylece tutuyordum. Sıra Steve'e geldi ve ona öp
çıktı, o da Emma'nın dudaklarına yapışınca
ben çok sinirlendim. Emma ve Steve resmen yiyişmeye başlayınca
daha da sinirlendim. O sinirle farkına varmadan Albert'in sikini
sıkıp sıkıp bırakıyormuşum ki, Albert,
"Yavaş yavaş yap!" dedi. Azmışım zaten,
birde Emma ile Steve karşımda yiyişiyorlar, nazikçe
başladım Albert'in sikini sıvazlamaya. Albert de yavaştan
bacaklarımı okşamaya başlayınca, ben de ne olacaksa
olsun artık diye düşünüp beni okşamasına ses
çıkarmadım.
Sıra Albert'e
geldi, çevirdi, öp geldi. Ben de, "Tamam!" deyip döndüm, Albert
yapıştı dudaklarıma. Beni öyle bir öpüyor ki anlatamam, bu
kadar iyi öpüşebilen birine daha denk gelmedim. Zaten oyun boyun bitti
artık. 50 küsür yaşındaki adam beni yatırmış
yere, dudaklarımı ısırırcasına öpüyor, oradan
boynuma memelerime iniyordu. Kafamı yan çevirdiğimde Emma'yı
Steve'e sakso yaparken gördüm. Ava da elini amına atmış,
amını okşayarak bizi izliyordu. Tam o sırada Albert
amıma yumuldu ve beni benden aldı. Bir süre amımı
yaladıktan sonra Albert'i yere uzandırıp sikini ağzıma
aldım ve sakso çekmeye başladım...
Steve Emma'yı
domaltmış ve sikmeye başlamıştı. Ben de sakso
sonrası Albert'in üstüne çıkıp sikini amıma aldım ve
üstünde zıplamaya başladım. Yaşına göre Albert'in
performansı süperdi. Sonra Albert beni altına aldı,
şevişerek emişerek sikişmeye devam ettik. Telefonum çalıyordu, malum saat
farkı, Kanada'da gece İzmir'de gündüz, ama açamazdım, çünkü
babam yaşında adamın altında
sikiliyordum...
Kaç dakika geçti
bilmiyorum, ama Emma'nın orgazm çığlığından sonra
Steve de boşalmıştı. Ama Albert beni halen sikiyor, durmak
bilmiyordu. Ben de ikinci orgazmımı yaşıyor, zevkten havalara
uçuyordum. Ava'nın oturduğu koltuktan kalkıp Steve'in inmiş
sikine saksoya başlamasıyla olay iyice grup sekse dönmeye
başladı. Albert beni domaltıp sikmeye devam etti, arada
sırada götüme parmak atıyordu. İstanbul'dayken anal sekse
alışmıştım, yani götümü sikmesinde sorun görmüyor hatta
istiyordum bile. Duruma bak, Kanada'ya gelirken ne hayaller kuruyordum yani,
yaşıyordum da o hayalleri, ama babam yaşındaki adamla!
Karşımda
duran Emma bana yanaşıp yüzümü okşamaya başladı. Sonra
dudaklarıma eğildi, benden bir onay bekliyor gibiydi. Ben de o
onayı vermek için dudaklarımı yanaştırdım ve Emma
ile öpüşmeye başladık, tabi pozisyon gereği zor oluyordu. O
yüzden Albert beni kollarımdan tutup geri çekti ve yukarı doğru
kaldırdı. Emma da artık daha rahat memelerimi okşayarak
benimle öpüşüyordu. Az önceki oyundaki öpücükleri saymazsak ilk kez
lezbiyen deneyimi yaşıyordum ve zaten bu deneyimi yaşamak da
istiyordum...
Çok geçmeden
Albert inleyerek amımdan sikini çıkartıp beni çevirince yüzüme
boşalmak istediğini anladım. Bu istediğini de ona
verecektim. Sikini yüzüme tutup sıvazlarken ağzımı
açıp dilimi çıkarttım. İstanbul'da yüzüme birkaç kez
boşalmışlardı, ama hiç döl yutmamıştım,
merak mı desem o anki refleks mi desem, elimle Albert'in sikini eğip
ağzıma soktum ve bütün dölleri ağzımın içine
aktı. Kusacak gibi olduysam da hepsini yuttum...
Albert nefes
nefese yığıldı koltuğa. Yanındaki koltukta ise
Steve ile Ava sikişiyordu. Tamam, Ava da güzel bir kadındı, ama
ben kıskanmıştım yani. Emma ile ben yerde
uzanmış, birbirimizi elliyor, öpüşüyorduk. Emma
başımdan tutup amına yöneltti beni, ben de amını
yalamaya başladım. Daha birkaç dakika geçmeden hemen orgazm oluverdi.
Uzandığım yerden Albert ile uzun süre bakıştık.
Az önce bu adamla deliler gibi sikiştiğime halen inanamıyordum.
Ama sikiş
daha yeni başlıyordu. Herkes çok azgındı. Albert Steve ile
Ava'yı izleyip sikiyle oynayarak tekrar kaldırma peşindeydi.
Benim de orospuluğum tuttu ya, yardımcı olmak için doğruldum
ve dizlerimin üstünde durup az önce beni sikerken amımdan akan sulardan ve
döllerden yapış yapış olmuş sikini ağzıma
alıp saksoya başladım. Siki tamamen sertleşince de
kucağına çıkıp oturdum ve amıma alıp zıplamaya
başladım. Bu sefer ben onunla öpüşmek için can atarcasına
dudaklarına yapıştım...
Bir süre üstünde
zıpladıktan sonra yorunlunca kalktım ve yere inip domaldım.
Ben Albert sikmeye devam edecek diye beklerken, Steve amıma soktu ve beni
sikmeye başladı. Ne ara Ava'yı sikmeyi bırakıp bana
döndü anlamadım, ama beni sikiyordu ya, önemli olan buydu. Ben bir güzel
domalmış şekilde Steve tarafında sikilirken, baktım ki
Ava Emma'ya amını yalatıyordu. Albert kalkıp
karşıma geçti ve sikini ağzıma verdi. Aynı
İstanbul'daki gibi iki erkek arasındaydım. Ve ikisinin de beni
sikmesini çok istiyordum. Onlara, "Her ikinizi de istiyorum!" diyerek
Anal seksin de yolunu açtım.
Steve beni bir
süre siktikten sonra amımdan çıkıp Albert'e, "Yer
değişelim!" dedi ve önüme geldi. Steve'in sikini elime alarak
sakso çekerken, Albert arkama geçip götümü yalamaya başladı. Adam
tükürük ve diliyle göt deliğimi yalayarak beni benden alıyordu.
Zevkten okadar çok inliyordum ki, Steve'e sakso yapamıyordum. Sonunda
Albert yalamayı bırakıp sikini dayadı götüme. Deliğim
biraz zorlamayla da olsa Albert'in sikini almıştı. Albert götümü
biraz sikip götümden çıktı ve beni Steve'in kucağına oturttu.
Steve amıma girdi, Albert de tekrar sikini götüme sokunca istediğimi
almış, zevk çığlıkları içerisinde hem
amımdan hem götümden aynı anda sikiliyordum! Bir 15-20 dakika boyunca
bu şekilde beni siktiler ve sırayla üzerime boşaldılar. Ben
artık perişan olmuştum. Zaten Ava ile Emma da
sızmış halde yerde yatıyorlardı.
En son
hatırladığım Albert'in beni kucağına alıp
yatak odasına götürdüğü idi. Sabah baş ağrısıyla onun
koynunda uyandım. Büyük ihtimalle ben sızmışken bir posta
daha sikmiş olacak ki bacak aramda kurumuş döller vardı. Aşağı
indiğimde Steve yoktu ve Emma ile Ava yerde sarmaş dolaş uyuyorlardı.
Su içip Albert'in koynuna tekrar uzanıp uyudum. Birkaç saat sonra Albert'in
beni öperek uyandırmasıyla bir posta daha sikiştik, bu sefer yatakta
ve rahatça. Herkes uyanıp kendine gelince, kahvaltı yaptık, benden
çok hoşlandıklarını söylediler. Ben de dün geceden çok zevk
aldığımı söyleyince herkes sevindi, tabi özellikle de
Albert.
Sonraki günlerde
fırsat buldukça Albert ile sikişmeye devam ettim. Steve de arada
sırada uğruyor, onunla da sikişiyorduk. Ama asıl olay, Emma
ve Ava ile yaşadığım lezbiyen ilişkinin çok
ilerlemiş olmasıydı, artık sadece amlarını
değil, göt deliklerini bile yalıyordum!
[Seda]
|