Enişteme Manzaralı Verdim! (Songül 38 Y., Ankara)
Herkese merhaba.
Ben Ankara'dan Songül. 38 yaşında ve 1,65 boyundayım. Esmer
tenli, dolgun göğüslü, büyük popolu, evli bir bayanım. Benim hikayem
eniştemle geçiyor, yani ablamın kocasıyla. Eniştem 52
yaşında, esmer, bakımlı ve yakışıklı
bir adamdır. 6 yıldır konuşmuyoruz, evine gidip gelmiyoruz,
sadece ablam bize gelir gider. Suç bendeydi, bir akşam onlara yemeğe davetliydik,
saçma sapan bir televizyon programı yüzünden çıkan
tartışmada eniştemi rencide etmiştim. Sonradan nekadar
barışmak istediysem de, ablamdan duyduğuma göre kesinlikle kabul
etmiyormuş...
Bir gece rüyamda
eniştemi gördüm. Rüyamda eniştem beni öyle bir sikiyordu ki, uykumda
inlemelerimi kocam duymuş, beni uyandırdı, "Ne oldu?"
diye. Ben terler içindeydim. "Korktum galiba..." deyince kocam
arkasını dönüp uyudu. Elimi külotuma götürdüm,
sırılsıklamdı. Kalkıp külotumu değiştim.
Tekrar yatağa girip kocama arkadan sarıldım ve sikini
okşamaya başladım. Kocam, "Rahat dur da
uyuyayım!" diyerek tersledi. Oysa ben sikilmek istiyordum, dönsün
beni altına alıp (rüyamdaki gibi) bağırta bağırta
siksin istiyordum. Kocam hevesimi kursağımda bırakınca ben
de moralim bozuk bir şekilde arkamı dönüp yattım, uyudum.
Sabah banyo
yaptım, ama eniştem aklımdan çıkmıyordu. Günler böyle
geçiyordu, kocamla sikişirken bile eniştemle sikişiyormuş
gibiydim. Tabii bunda ablamın anlattıklarının etkisi çok
büyüktü. Eniştem çok azgınmış, ablamı her gece sikmek
istiyormuş. Sikişmeye başladıklarında da iki-üç posta
sikmeden bırakmıyormuş. Üstelik sadece amdan sikmeyle de
yetinmeyip, illa götten de sikiyormuş...
Ablam iki
aylığına memlekete yaz tatiline gitmişti. Bu
fırsatı değerlendirmem gerekiyordu, ama nasıl olacaktı
bilmiyordum. Gece gündüz düşünüyordum. Ablamın söylediğine göre
eniştem kendisine hobi olsun diye, içinde bağ evi olan, büyük bir
bahçe satın almış. Sürekli orada oluyormuş,
yetiştirdiği çiçeklerle uğraşıyormuş. Sonunda
kararımı verdim, eniştem genelde bahçede olduğundan bahçeye
gidecektim ve kendimi siktirecektim. Akşam kocama, "Yarın
arkadaşımın günü var, ona gideceğim, biraz geç gelebilirim,
işlerine de yardım edeceğim..." dedim. Kocam da,
"İyi, tamam!" dedi.
Ertesi gün kocam
işe gidince banyoya girdim, ağda ile vücudumun her yerini kaymak gibi
yaptım. Tanga külot, dantelli süyten giydim. Altıma siyah
taytımı, üstüne de beyaz gömlek giydim. Arabamla kuaföre gidip
saçlarıma fön çektirip yola çıktım. Eniştemin bahçesi bize
fazla uzak değildi, daha önce ablam yerini tarif etmişti. Bahçelerin
olduğu yere yaklaşmıştım, fakat orda bir sürü bahçe
vardı. Arabayla bahçelerin önünden birkaç kez geçtim, ama
bulamıyordum. Marketin önünde durdum, bir şişe rakı, sigara
ve yiyecek birşeyler aldım. Tekrar yolu bulmaya
çalıştım, fakat bulamadım. Sonunda eniştemi
aradım, "Enişte ben senin bahçeyi görmeye gelmiştim ama kayboldum,
gelip beni alır mısın?" dedim. Eniştem biraz
mırın kırın ettikten sonra, "Konum at!" dedi.
Attım. Kendime aynadan baktım, gömleğimin bir düğmesini
daha açtım, memelerimin yarısı görünüyordu...
Az sonra
eniştemin arabasını gördüm. Yanıma durdu, camı
açıp, "Beni takip et!" dedi emrivaki bir edayla. Peş
peşe bahçeye geldik. Arabadan indi. Üzerinde kısa şortla
tişört vardı. Kolları hafif kararmıştı, belli ki
güneşin altında bahçeyle uğraşıyordu. Ben de arabamdan
indim, arkasından bahçeye girdim. Bağ evinin kapısı
açıktı, elimdeki poşetleri içeriye koyup dışarı
çıktım. Bahçede uğraşan eniştemin yanına gidip,
"Enişte halen bana kırgın mısın, hoş geldin
bile demedin?" dedim. O da, "Hoş geldin, kusura bakma bir an
daldım!" dedi. "Soruma cevap vermedin, kırgın mısın?" dedim.
"Evet, seni sildim!" dedi. "Enişte yaaa, tamam ben
hatalıyım, özür dilerim!" dedim. Ses çıkarmadı,
bahçeyle uğraşmaya devam etti.
"Enişte, marketten yemeklik malzeme aldım,
yiyecek birşeyler hazırlayım mı?" dedim. "Yok,
istemem!" dedi. İçimden (İnatcı keçi!) dedim. Yine de eve
girip birşeyler hazırlayıp çardağa
taşıdım. Gömleğimin bir düğmesini daha açtım,
yanına gidip, "Enişte hadi gel, birlikte yiyelim!" dedim.
İsteksiz de olsa geldi. Karşılıklı oturduk,
birşeyler atıştırdık. Bu arada saat 16:00 olmuş,
hava da biraz serinlemişti. Ben kalkıp rakıyla bardakları
getirdim ve "Hadi doldur da birer kadeh içelim!" dedim. "Nereden
çıktı şimdi rakı içmek?" dedi. "Yaa sen
doldur!" dedim. Doldurdu, birer kadeh içtik...
Havadan sudan
konuşuyorduk, ama eniştem kaçamak da olsa memelerime bakıyordu.
Bir ara masadan çatal düştü, ben eğilip çatalı alırken
masanın altından eniştemin önüne baktım.
Bacaklarını ayırmıştı, sikinin
kalktığı belli oluyordu. Çatalı alıp tekrar
doğruldum. Aklım
sikinde kalmıştı. Elimi taytımın
önüne götürdüm, masa altında çaktırmadan taytımın üzerinden
hafif hafif amımı okşuyordum. Amım iyice
sulanmış, klitorisim resmen zonkluyordu. Islaklığın
külodumu geçip taytımın önüne ilerlediğini parmak uçlarımda
hissedebiliyordum...
Bardağım
boşalınca bu sefer kendim doldurup, bir dikişte içtim. Sigaram
çantamdaydı, çantam da içerde. Sigaramı getirmek için ayağa
kalktım. Başım hafif dönüyordu, masadan tutunup biraz bekledim.
Eniştemin gözü o sırada taytımın önündeydi. Bu
taytımı özellikle giymiştim, bu tayt amımın etli dudaklarını
olduğu gibi belli ediyordu. İçerden sigaramı alıp gelince,
bu sefer eniştem WC'ye gitmek için ayağa kalktı. Tabii ben de
gözümü onun önündeki kabarık sikinden alamıyordum. Aslında ikimiz
de sikişmek için can atıyorduk, bundan emindim. Hadi beni sik desem
hemen yatırıp sikeceğinden de emindim. Ama kendimi biraz
ağırdan satacaktım.
Eniştem
geldi, birer duble daha doldurdu. Ben de sigara ikram edip yaktım.
Kalktım, elimde rakı bardağı, sigara içerek bahçede biraz
dolaştım. Bardağımdaki rakıyı içip geldim,
çardağın önünden bardağı yukarı uzatırken
eniştemin gözleri sutyenimi ve gömleğimi delecekmiş gibi
sivrilmiş meme uçlarımdaydı. Memelerimi biraz daha sergilemek için
hafif eğilip çardağın önündeki gülleri kokladım ve
"Çok zevklisin enişte, çok güzel bir bahçe yapmışsın, aynı
posterlerdeki manzara gibi olmuş!" diye iltifat ettim. Eniştem
de, "Asıl arka tarafın manzarası daha güzel, içerdeki kanepenin
üstündeki pencereyi aç bak bakalım dışarıya!" dedi.
İçeriye
girdim, pencereyi açtım. Eniştemin çardaktan beni görebildiğini
bildiğimden, kanepeye dizlerimi koyup domalmış halde
dışarıyı seyrediyordum. Aynı zamanda da amımın
ve götümün her detayını belli eden taytımla enişteme tahrik edici
bir manzara sunuyordum. Eniştem içeri ne zaman girdi farkında
değildim, arkadan sarılıp götüme dayanınca irkildim. Sonunda
istediğime kavuşuyordum. Ama yalandan, "Ne yapıyorsun
enişte?" diyerek doğrulmaya çalıştım.
Eniştem doğrulmamam için sırtımdan bastırıp,
"Sus Songül, beni kudurttun!" diyerek iki elini ön tarafa atıp
memelerimi avuçladı. Memelerimi sıkarken çok hoşuma gitse de,
ben kurtulmaya çalışıyormuş gibi yapıyordum. Derken
bir elini mememden çekip taytımın önünden içeriye, külotumun içine
soktu. Amımı okşayıp, sıkıp
bırakıyordu. Ben halen yalandan itiraz ediyordum.
Eniştem,
"Songül boşuna itiraz etme, zaten kaç gündür amsızım, öyle
yada böyle sikeceğim seni bugün, onun için sen de tadını
çıkar!" deyip parmağını amıma soktu.
Amımı parmaklarken bir eliyle de kafamı çevirip dudaklarıma
yapıştı. Ben yine yalandan önce karşılık
vermedim. Ama eniştem öpmeye devam ediyordu. Sonunda ben de yavaş
yavaş gevşedim, dudaklarımı aralayarak
karşılık vermeye başladım. Eniştem dilini
ağzıma sokup ağzımın içinde
dolaştırıyordu. Dilini emmeye başladım. Sonra ben
dilimi onun ağzına soktum. Dilimi öyle çekiştirerek emiyordu ki,
dizlerim titremeye başladı...
Boynum
ağrımıştı, doğrulup dönmek istedim. "Öyle
dur!" diyerek önce gömleğimi, sonra da sütyenimi çıkardı.
Ellerimi pencerenin kenarından tutturdu. Ensemi yalayıp emerek,
sırtımdan aşağıya doğru iniyordu. Öpüp yalayarak
belime geldiğinde taytımı aşağı indirdi. Arkama
eğilip götümün yanaklarını öpüp ısırdı. Sonra
külotumun üstünden amımı ve götümün deliğini yalamaya
başladı. Elimi arkaya uzatıp külotumu aşağı
indirdim. Eniştem de bana yardım ederek taytımı ve külotumu
çıkardı. Tamamen çıplak kalmıştım. Göt
yanaklarımı ayırıp dilini götümün deliğinin
etrafında dolaştırıp dilini deliğime sokmaya
çalışıyordu. Ben de olabildiğince belimi
çukurlaştırıp götümü ağzına bastırıyordum...
Parmağını
amıma sokup ileri geri yapınca amımdan sularım
akıyordu. Parmağını çıkardı, amımı
dillemeye ve emeye başladı. Dilini içime sokup diliyle sikiyordu
amımı. Dayanacak gücüm kalmadı, ağzına
sularımı akıtarak orgazm oldum. Ağzını amıma
vantuz gibi dayamış, amımdan akan sıvıları emip
yalıyor, ağzını amımdan çekmiyordu. Dizlerim tutmaz
olmuş, "Yeter artık, sok sikini içime!" diye inliyordum.
Doğruldu. Çabucak
soyundu. Sikini eline alıp, kafasını tükürükledi, sıvazlayıp
arkama geçti. Siki elinde, amıma götüme sürtüyordu. Bense bacaklarımı
iyice ayırıp, "Hadi gir içime ne olur, offf!" diye
inliyordum. Sikinin kafasını amımın girişine dayayıp
itelemeye başladı. Am dudaklarım gerilmiş, siki amıma
girmeye zorlanıyordu. Geri çekip tekrar sikini tükürükledi, tekrar amıma
dayadı. Bastırınca kafasını sokmuştu. İleri
geri yaparak her seferinde daha ileriye sokuyordu. Bu esnada meme
uçlarımı sıkıp okşuyordu. Sonunda göbeği dayandı
götüme, nihayet köküne kadar sokmuştu sikini amıma.
İçimde biraz
bekledikten sonra artık ileri geri yaparak sikmeye başladı
amımı. Baş parmağını da götümün deliğine
bastırıyordu. Ben tekrar orgazm oluyordum. Sikini çıkarmadan
beni kucaklayıp yatağa götürdü ve yatağın kenarına
koydu. Kendisi ayaktayken beni sikiyordu. 10-15 dakika sonra ben artık, "Boşal
artık ne olur!" demeye başladım. Hızlandı. İki
eliyle sıkıca tuttuğu belime tırnakları batıyordu.
Daha sertleşmeye başladı. Sonra kasıldı ve içime boşalmaya
başladı. Amım ılık dölleriyle dolmuştu. Üzerime
yığılınca ben de öylece yatağa uzandım. Üstümden
kamyon geçmiş gibi hissediyordum kendimi.
Biraz soluklandıktan
sonra yukarı kayıp yatağa uzandık. Enişteme,
"Hoşuna gitti mi?" dedim. "Evet, çok güzeldi! Senin?"
dedi. "Evet, harikaydı!" dedim. Birbirimize sarıldık
öpüştük. Beni üstüne aldı ve götümün yanaklarını
okşamaya başladı. Galiba bir kez daha sikmek istiyordu. "Biraz
dinlenelim mi?" dedim. "Olur!" dedi. Biraz uzandıktan sonra
kalktı, şortunu giyip bahçeden rakı ve sigaramızı
getirdi. Birer duble içtik, sigaralarımızı yaktık, tekrar şortunu
çıkarıp yanıma uzandı. Ben de göğsüne kafamı koydum.
Sigara bitince
elimi sikine götürdüm. Sikini tutunca hayret ettim, tam inmemişti ve avcuma sığmıyordu. Yüzüne baktığımda, "Ne
oldu?" dedi. "Enişte bu ne böyle, kocaman, bunu bana nasıl soktun,
nasıl aldım bunu?" dedim. "Aldın canım, hemde
köküne kadar aldın!" deyince gülüştük. Bana, "Aşağı
in de tadı nasılmış bak bakalım!" dedi. Aşağı
kaydım. Taşaklarını tek tek ağzıma alıp
emiyordum. Sikinin kafasında dilimi gezdirdim, kafasını
ağzıma alıp emmeye başladım. Sikinin ne
kadarını ağzıma alabilirim diye denedim, ama anca
yarıya kadar alabildim, başka alamıyordum. Beni üstüne
alınca 69 olduk. Eniştem amımı emip göt deliğimi yalarken,
ben de sikini daha bir keyifle emiyordum...
Daha fazla
dayanamadım. Doğrulup, sırtım ona dönük pozisyonda sikini
kavrayıp amıma sürtmeye başladım. Sonra sikini amımın
deliğine yerleştirip üstüne oturdum. Kalkıp oturuyordum,
eniştem de belimden tutup bana destek oluyordu. Sonra amımdan çıkarmadan
döndüm, göğsüne ellerimi koydum. Oturup kalkıyordum, eniştem de
memelerimi okşayıp sıkıyordu. Biraz öne eğilince memelerimi
emmeye başladı. Hızımın
yavaşladığını gören eniştem beni altına
aldı. Bacaklarımı omuzuna alıp sertçe sikiyordu. Kafamı
kaldırıp sikin amıma girişini seyrettikçe dahada
hoşuma gidiyordu...
Dudaklarımı
emip, kulağıma, "Amın çok güzel Songül, fakat seni götünden
de sikmek istiyorum!" dedi. "Ama enişte götüme nasıl
alacağım, girmez!" dediğimde, "Alırsın
aşkım, sen bana bırak, gör bak nasıl alacaksın!"
deyip üzerimden kalktı. Gidip mutfaktan bir çay bardağı zeytinyağı
getirdi. Beni yatağın kenarına çekti, bacaklarımı
karnıma doğru katlayıp kollarımı alttan geçirdi. Amım
götüm kabak çiçeği gibi açılmıştı. Parmağını
yağlayıp götüme sokmaya başladı. Sonra ikinci
parmağını da sokunca göt deliğim biraz
genişlemişti. Sikini de yağlayıp, sikinin başını
götüme dayadı. "Ne olur yavaş sok!" dedim. O da, "Sen
kendini sıkma, bak nasıl alacaksın!" diyerek sikinin
kafasını götüme soktu. Okadar çok acımamıştı.
İleri geri yaparak ilerliyordu ve fazla canım yanmıyordu...
Taşakları
amıma çarpınca hepsini aldığımı anladım. Eniştem,
"Orospum benim, götünü siktiğim baldızım!" diyerek,
beni bağırta bağırta götümü sikiyordu. Ben de artık kendimi
iyice bıraktım ve ona uydum. "Sik orospu
baldızının götünü, eniştem benim, ooohhh, götümü sikmen
hoşuna gidiyor mu, tadı güzel mi?" deyip daha da tahrik
ediyordum onu. Eniştem, "Çok güzel, harika!" diyerek köklüyordu götüme.
Bir süre öyle siktikten sonra beni domalttı. Kafamı yatağa
bastırıp götümün üzerine çıkıp kökleyerek sikti. Daha sonra
o alta yattı, ben üstüne çıktım. Önce amıma soktum sikini,
biraz amımı siktirdim, sonra götüme soktum. Harika sikiyordu, götümden
sikerken amımdan sular akıyordu...
En son yine
amımı sikerken boşalacağını söyledi. Ben de,
"Ağzıma boşal, dölünü yutmak istiyorum!" deyince,
hemen amımdan çıkarıp ağzıma verdi. Birkaç defa
ağzımda ileri geri yapınca kasılıp ağzıma
boşalmaya başladı. Döllerinin birazı ağzımdan taştı,
kalanının hepsini yalayıp yuttum.
Biraz soluklandıktan
sonra giyinip dışarı çıkıp sigara içtik. Benim gitme
vaktim gelmişti. Masayı beraber topladık,
bulaşıkları yıkadım. Bahçeden çıkarken, "Gel
bak sana ne göstereceğim!" diyerek büyük bir ağacın
yanına götürdü. Ağacın altında dudaklarımı öptü
ve "Gitmeden önce şurada domalsana!" dedi. Ben de kıramadım,
taytımla külodumu dizime indirip ağaçtan tutundum. Ağacın
altında bir kez daha götümden sikti. Ayrılmak istemiyorduk, ama
mecburduk. Öpüşüp ayrıldık...
İki ay
boyunca nerdeyse her gün bahçeye gidip kendimi enişteme siktirdim. Ablam
gelince de eniştemle resmi olarak barıştık. Şimdi enişteme
kendimi daha rahat siktirip sike doyuyorum!
[Songül]
|